ABDÜLHAK HAMİT TARHAN: TÜRK EDEBİYATININ ŞAİRİ AZAMI

Abdülhak Hamit Tarhan, Türk edebiyatının önemli bir figürü olarak tanınır. 1852 yılında İstanbul’un Bebek semtinde doğan Tarhan, köklü bir ulema ailesine mensuptur. Babası, tanınmış bir tarihçi ve diplomat olan Müverrih Hayrullah Bey’dir. Annesi ise Kafkasya’dan kaçırılan bir cariye olan Münteha Hanım’dır. Abdülhak Hamit, dört çocuktan üçüncüsüdür. Diğer kardeşleri ise Fatma Fahrünnisâ Hanım, Abdülhâlik Nasuhi Bey ve Mihrinnisâ Hanım’dır.

EĞİTİM YILLARI VE PARİS MACERASI

Abdülhak Hamit, Bebek Köşk Kapısı’ndaki Mahalle Mektebi’nde başladığı eğitimine, Rumelihisarı Rüştiyesi’nde devam etti. Daha sonra evde özel dersler alarak yetişti. Özellikle Hoca Tahsin Efendi’den aldığı özel dersler, onun üzerinde büyük bir etki bıraktı. On yaşındayken babasıyla birlikte Paris’e Milli Eğitim Müsteşarı olarak gönderildi. Paris’te düzenli bir eğitim aldı. Türkiye’ye döndükten sonra öğrenimine Robert Kolej’de devam etti, ancak asıl eğitimini evdeki özel hocalardan aldı.

DİPLOMATLIK HAYATI VE EDEBİYAT ÇALIŞMALARI

Abdülhak Hamit, Bab-ı Ali Tercüme Odası’nda kâtip olarak çalışarak diplomatik kariyerine başladı. Babası Tahran büyükelçisi olarak atanınca, Abdülhak Hamit de onunla birlikte Tahran’a gitti. Bu süreçte Farsça öğrenip İran edebiyatı ile tanıştı. Babasının ölümünün ardından İstanbul’a döndü ve memuriyet hayatına Maliye ile Şûrâ-yı Devlet Mektubî Kalemlerinde devam etti. Bu dönemde Ebüzziya Tevfik, Samipaşazade Sezai ve Baha Bey gibi dönemin önemli edebiyatçılarıyla tanışma fırsatı buldu.

EDEBİYAT DÜNYASINDA BİR DEHA

Abdülhak Hamit, edebiyat dünyasında Recaizade Mahmut Ekrem ile tanışarak önemli bir döneme adım attı. İlk eseri olan “Maceray-ı Aşk”ı, Tahran hatıralarını anlatarak yazdı. Edirne’de ağabeyi Nasuhi Bey’in konağında Fatma Hanım ile evlenen Abdülhak Hamit, bu dönemde pek çok eser verdi. “Sabr-ü Sebat”, “İçli Kız”, “Duhter-i Hindu”, “Garam”, “Sardanapal”, “Nazife” gibi eserleriyle geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı. Eserleriyle Osmanlı coğrafyasının yanı sıra, uluslararası alanda da büyük ilgi gördü.

TÜRK EDEBİYATININ ÖNCÜ İSİMLERİNDEN: ŞAİR-İ AZAM

Abdülhak Hamit, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Tanzimat döneminden Cumhuriyet’e kadar Türk edebiyatına yön veren birçok devrimi yakından takip etmiş, eserleriyle bu dönemlerin ruhunu yansıtmıştır. Şair-i Azam olarak anılan Abdülhak Hamit, şiirdeki derinlikli ve felsefi bakış açısıyla Türk edebiyatına yeni bir soluk getirmiştir.

TÜRK EDEBİYATINDA DERİN İZLER

Abdülhak Hamit, hayatının son dönemlerinde edebi çalışmalarını sürdürmüş ve Türk edebiyatına önemli eserler kazandırmıştır. TBMM III., IV. ve V. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak görev yapmıştır. 12 Nisan 1937’de vefat etmiş ve Zincirlikuyu Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir. Abdülhak Hamit, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak, eserleriyle ve kişiliğiyle Türk edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır.