0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Mütevelli Heyeti Lider Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, psikoloji, sosyoloji ve ideoloji alanlarında tahsil gören öğrencilerin çoğunlukla Batılı bilim insanlarının paradigmalarıyla eğitildiğini belirterek, İHÜ’nün öğrencilerine hem Batı hem de Doğu perspektifi sunarak fikri bağımsızlık elde etmelerine imkan sağladığını söyledi.

Üniversitenin Mütevelli Heyeti Lideri Prof. Dr. İrfan Gündüz, Lider Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan ve rektör Prof. Dr. Atilla Arkan, üniversitedeki faaliyetler ve çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Prof. Dr. İrfan Gündüz, üniversitede yüzde 35’i 82 ülkeden olmak üzere 2 bine yakın seçkin öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi.

“TEK LİSAN ARTIK KÂFİ OMUYOR”

Üniversite bünyesinde Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 lisanda eğitim verdiklerini belirten Prof. Dr. Gündüz, “Dünyadaki gelişmeler için artık tek lisan kâfi olmuyor. Bir Batı, bir Doğu lisanını öğrenecek halde gençlerimizi yetiştirmek ve geleceğin dünyasında akranlarıyla yarışacak değil, onları aşacak kabiliyette donatmak temel gayemizdir.” dedi.

İHÜ’nün “glokal” bir üniversite olduğunu lisana getiren Gündüz, “Glokal nedir? Küreselin ‘glo’su, lokalin de ‘kal’ı; glokal. Zira Hz. Mevlana’nın söz ettiği üzere pergelimizin sivri ucu Anadolu’da, bu topraklarda. Öteki ucu da bütün dünyayı kuşatacak kadar geniş bir yüreğimiz, geniş bir gönlümüz var. O yüzden gençlerimizi de birebir his ve niyetlerle yetiştirmeye çaba gösteriyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Bünyesindeki öğrenci sayısı 5 bini geçmeyen butik bir üniversite olmak istediklerini anlatan Gündüz, bu halde öğrencilerin “kendi alanlarında tek olabilecek kabiliyetlerle” donatılabileceğini anlattı.

MÜTEVELLİ HEYETİ LİDER VEKİLİ ERDOĞAN’DAN ‘FİKRİ BAĞIMSIZLIK’ VURGUSU

İHÜ Mütevelli Heyeti Lider Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan da buluşmada, bir soru üzerine, üniversiteyi memleketler arası toplumsal bilimler araştırma üniversitesi olarak kurduklarını söyledi.

Uluslararası kazanımı hem akademisyenler hem de irtibatta oldukları kurum ve kuruluşların dayanaklarıyla sağladıklarının altını çizen Erdoğan, “Billboarda reklam vererek tanıtılacak bir üniversite değiliz biz. Bizim maksat kitlemizdeki öğrenciler de tahminen billboardlardan okul seçecek öğrenci değil tabiri caizse.” diye konuştu.

Yabancı lisan eğitiminde argümanlı olduklarını kaydeden Erdoğan, üniversitenin “fikri bağımsızlık” mottosunu benimsediğini söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ben 15 yıla yakın Amerika’da, İtalya’da okudum. Batı’nın kurumlarında okudum. Vakit zaman kendime dönüp bakıyorum, ‘acaba bu Batı eğitiminin bendeki kalıntıları ya da tesiri nedir?’ Kimi paradigmalar konusunda Batı’nın paradigmaları benim için baz teşkil etmiş durumda. Bizim geleneğimizle ilgili de Batı’nın bir Orta Çağ karanlığında olduğunu sandığı periyot aslında bizim medeniyetimizin aydınlık çağı, tepe çağı. Endülüs Emevi Devleti olsun, Bağdat Kütüphaneleri dediğimiz devirler olsun bunlardan yoksun bir eğitim aldım. Türkiye’de kalsaydım da bu eğitimleri alacaktım, bu ortada onu da söylemiş olayım. Artık bir psikolog, bir sosyolog, bir felsefeci şu anda Türkiye’deki üniversitelerde okuduğu vakit ya da Batı üniversitelerinde okuduğu vakit genelde Batılı bilim adamlarının paradigmalarıyla eğitilmiş oluyor. Bu fikri bağımsızlık sağlamıyor. Bu aslında fikri olarak Batı’nın paradigmalarına bağlılık getiriyor beşere. Onun dışında düşünememeye başlıyorsunuz.”

İHÜ’de öğrenciye alternatif perspektif kazandırmaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Biz Smith ve Marx ile iktisat öğrenmeye başladık. İbn Haldun ile başlayabilirmişim sonradan fark ediyorum. Niçin İbn Haldun ile başlatmamışlar? Bizim hocalarımızın haberi yok İbn Haldun’dan. Fakat Smith ve Marx’ın 300-400 yıl sonra yazdıkları şeylere bakıyorsun İbn Haldun ile birçok benzerliği, çakıştığı yerleri var. Münasebetiyle biz burada o iki perspektifi de kazandıralım ki çocuk büsbütün Batı paradigmasının yetiştirdiği bir bilim insanı olmak durumunda kalmasın, buna zorlanmasın. Onun da dışına çıkabilsin. Zira şu anda Batı da yavaş yavaş bitiyor, kendisini tüketiyor. O denli bir periyoda giriyoruz ve buna alternatif paradigma geliştirecek kişinin bunun dışında düşünebilen bir bilim insanı, fikir insanı olması lazım. Fikri bağımsızlıkta biz bunu hedefliyoruz. Bu lisana kolay aslında fakat bir ülküdür, bunun için uğraş gösterdiğimizi söyleyebilirim.”

Buluşmada üniversitenin faaliyetlerini sunum eşliğinde anlatan Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan, esaslı bir eğitim kurumu haline gelmeyi, tarihi birikime sahip, günün meselelerini çözen ve geleceğe hazırlık yapan bir üniversite haline gelmeyi hedeflediklerini söz etti.

Lisans seviyesinde burslu öğrenci aldıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Arkan, “Türkiye’nin yüzde 1 ile yüzde 5’lik dilimindeki öğrenciler. Türkiye’nin en güzel beyinlerini alıyoruz, onlara layık oldukları eğitimi vermeye çalışıyoruz.” dedi.