0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Atalarımızın ‘Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’ diye bir kelamı var. Dün bize parasıyla savunma sanayii teknolojisi eseri vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik.” dedi.

Başkan Erdoğan “Samsun’da birinci kez sizlerin takdirine sunulan KIZILELMA insansız savaş uçağımız dünya harp tarihinde oyun değiştirici atak olarak görülmektedir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye, şu anda büyümede ikinci sırada. Hani ‘Çılgın Türkler’ diyorlar ya, Çılgın Türkler büyüyerek yoluna devam ediyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;

Ülkemizin ulusal teknoloji atağının parlayan yıldızı haline gelen TEKNOFEST’in tüm iştirakçilerine şükranlarımı sunuyorum. Ülkemize böylesine iftihar verici markayı kazandıran T3 Vakfı ile yol yürüyen tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum.

Bu yıl 5’incisi düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji şenliğinin kapsama alanı artık sonlarımız dışına da taşmıştır. Geçtiğimiz Mayıs ayında Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de düzenlenen TEKNOFEST’i gururla takip ettim. TEKNOFEST Karadeniz’de sizlerle birlikteyiz. Karşımdaki harika tablo, bir şeyi söz ediyor. TEKNOFEST evet, bizim. TEKNOFEST, farklı bir gençlik. TEKNOFEST şu anda tüm gücüyle ülkemizin geleceğine farklı bir ufuk çizgisi.

2018’de günlük iştirakçi sayısı 550 bin üzere. Bu cins aktifliğe nazaran olağanüstü uygun bir sayı olarak gerçekleşmişti. Bugün yalnızca yarışmacı başvurusu 600 bine ulaşan bir TEKNOFEST’i yaşıyoruz. TEKNOFEST Karadeniz ülkemizin 81 vilayetinden 107 başka ülkeden katılan 154 grup bünyesindeki 600 bin gencin 40 başka dalga yarıştığı şölene dönüştü. 

Bazıları gençlerimizi harflerle nesillere ayırıp ümitsizlik yaratmaya çalışırken asıl gerçek işte burada karşımızda duruyor.

Bir teknoloji aktifliğinin bilhassa gençler tarafından bu derece benimsenmesi gerçek manada bir zihni ihtilaldir. Türkiye’nin gerçeği de gereksinimi da TEKNOFEST neslidir. Bu gençlik bir asır evvel Çanakkale’de 7 düveli dize getirmişti. Bu gençlik bir asır evvel ulusal çabayı zafere ulaştırıp, düşmanı denize dökmüştü.

DÜNYA HAYRANLIKLA İZLİYOR

Biz gençlerimize güveniyorduk. Birileri ise daima yaptıkları üzere gençlerimizi küçümseyerek bozgunculuk peşindeydi. Vakit bizim haklı olduğumuzu göstermiştir. Dün Nuri Demirarap, Vecihi Hürkuş’a yaptıkları eziyetleri bugünkü gençlerimize yapmak istediklerine müsaade vermedik, vermeyeceğiz. Biz insanımıza güvendik, insanımıza dayandık. İnsanımıza yol açtık, imkan verdik. Hamdolsun sonuçta dünyanın hayranlıkla izlediği bir yere geldik.

Atalarımızın “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” diye bir kelamı var. Dün bize parasıyla savunma endüstrisi teknolojisi vermeyen ülkelere ihracat yapar hale geldik. Başbakan olduğum vakit değil, seçimi kazandığımız vakit Bush, ABD’nin lideriydi. Ziyarete gittim. “Hani bize İHA verecektiniz” dedim, “Ne oldu İHA’lar. Terörle çaba ediyoruz.” dedim. Rice’ı çağırdı, “Türkiye’ye hala İHA vermediniz mi. Hızla İHA’ları vereceksiniz” dedi. 48 saatte İHA’ları gönderdiler. Bu görüşmeden sonra merhum Özdemir Bayraktar Abimiz çocuklarıyla bir arada adımı attı, Bayraktar İHA’larını üretmeye başladılar.

OYUN DEĞİŞTİRİCİ ATILIM OLARAK GÖRÜLÜYOR

Nereden nereye. Samsun’da birinci kere sizlerin takdirine sunulan KIZILELMA insansız savaş uçağımız dünya harp tarihinde oyun değiştirici atılım olarak görülmektedir. Teknoloji konusundaki örneklerimize yüklü olarak savunma sanayi eserlerinden vermemiz sizi yanıltmasın. Dünyanın her yerinde teknolojik atılımların öncüsü savunma endüstridir. İnsansız hava araçlarımız, savunma sanayi yanında lojistikten tarıma kadar pek çok farklı mecrada kendilerine uygulama alanı bulmaya başlamıştır. 

Yüzde 80 yerli ve ulusal savunma sanayiine sahibiz. Bugün yalnızca SİHA’larımız dünyanın 30’dan fazla ülkesinde ülkemizi gururla temsil ediyor.

ÇILGIN TÜRKLER BÜYÜYOR!

Öncelikle ülkemizde huzuru, istikrarı, itimadı, barışı, gelişmeyi, kalkınmayı, demokrasiyi güçlü tutmamız gerekiyor. Bölgemiz başta olmak üzere dünyada haksızlık, adaletsizlik yanında, krizlerin, çatışmaların, sefaletin hakim olduğu pek çok yer var. Bu can yakıcı hadiselerin yaşandığı pek çok yeri sayabiliriz. Türkiye tarihinden birlik, beraberliğinden kardeşliğinden aldığı güçle, ateş çemberinden kendini huzur sembolü olarak ayrıştırmaktadır. Bu türlü bir coğrafyada zayıf olmak, zayıf kalmak üzere bir talihi yoktur. Biz siyasi, ekonomik, teknolojik, diplomatik, askeri, toplumsal, kültürel her bakımdan güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde bizi Suriye’den de Ukrayna’dan da Bosna’dan da beter ederler.

Bunun için demokratik ıslahatlarla siyasi altyapımızı, kurumsal altyapımızı güçlendirmek için uğraş ediyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyümede ısrar ediyoruz. Son çeyrekte 7,6 büyüdük. Türkiye şu anda büyümede 2. sırada. Bu türlü bir gidişimiz var. Çılgın Türkler büyüyerek yoluna devam ediyor. Ülkemizi krizlerden ayrıştırarak kendi gayelerimizden kopmamakta ısrar ediyoruz. Ülkemizi emanet edeceğimiz gençlerimize her türlü takviyemizi veriyoruz.

UMUDUMUZ TEKNOFEST KUŞAĞIDIR

Yakın tarihimizdeki acı hadiseyi paylaşmak istiyorum. Cumhuriyeti kurduğumuzda ordumuzu güçlendirmek için savaş uçağı muhtaçlığı çıkıyor. Kentler kampanya düzenleyerek orduya uçak almaya çalışıyorlar. Nuri Demirağ’a da gidiliyor. Kendisinden bağış isteyenlere, milletimiz tayyaresiz yaşayamaz, bunu diğerinin lütfuna bırakmayız, fabrikayı yapmaya talibim diyor. Bu teşebbüs acı bir formda sonuçlanıyor. Hürkuş’u yapmak için 70 yıl beklemek zorunda kaldık. En büyük teminatımız ve umudumuz TEKNOFEST neslidir.

Şimdi birileri bütün bunlar evvelden niçin yapılmamış da bugün gündeme geliyor diye soracaktır. Bu soruyu eski Türkiye’nin aktörlerine yöneltmek lazım. Türkiye bu teknolojik atılımları, daha öncesini kenara bıraktım, son 60-70 yılda niçin yapmadı sanki. Gençlerimizi kimi vakit sağcı, solcu diyerek, kimi vakit sünni alevi diyerek, Türk-Kürt diyerek, hatası bucu diye birbirlerine kırdırtanların bu türlü bir kaygısı olması mümkün mü? Sinsi tuzakları önümüze döşeyenlerin bu türlü bir gündemi olması mümkün mü?

GENÇLERİMİZİN DAİMA YANINDAYIZ

Vatan Caddesi inşa edilirken birileri buraya uçak mı indireceksiniz diyerek vizyonsuzluklarını sergilemişlerdi. Boğaz köprüsü için birileri pürüz olmak için ellerinden geleni yapmıştı. YSS köprüsünü yaptırmamak için neler yaptırmadılar ki. Boşuna uğraşıyorsunuz, biz YSS köprüsünü yapacağız, bitireceğiz dedik ve bitirdik. Çanakkale Köprüsü’nde de yapmadılar mı, yaptılar. Ne oldu, yaptık. Onların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaşır. Şayet bunlara takılıp kalsaydık, ülkede tuğla üstüne tuğla koyamaz, milletin hakkı olan hizmetlere ulaştıramazdık. Sakın gayretten vazgeçmeyin, azminizi kaybetmeyin, teslim olmayın. Kendi hayatımdaki uğraşımı anlatırken de sık sık tekrarladığım kelam var, sabreden zafere ulaşır. Unutmayın, Cumhurbaşkanınız olarak sürekli yanınızdayım. Gencim, gençlerle beraberim. Allah ömür verdikçe de daima yanınızda olacağım. 

Başarının sahibi çoktur, başarısızlık öksüzdür. Biz her hal ve kaide altında sizin yanınızda olmayı sürdüreceğiz. Karadeniz’deki doğal gazı keşfederken her arayan bulamaz fakat bulanlar arayanlar kelamını unutmayın. Birebir şeyi teknoloji geliştirme peşinde koşan sizler için de söylüyorum. Sonuç alamayabilir fakat sonuca ulaşanlar denemekten vazgeçmeyenlerdir. 

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, canlı olacağız, kardeş olacağız, daima birlikte Türkiye olacağız.