0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Su eserlerinin insan sıhhati ve istikrarlı beslenmede kıymetli hayvansal protein kaynaklarından biri olduğunu belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Lideri Şemsi Bayraktar, Balık avcılığının değerli bir besin temin sistemi olmakla birlikte ülkelerin iktisadında de önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Bayraktar, “Balıkçılarımız yeni Av dönemine umutla bakıyor. Yeni dönemin hem balıkçılarımız hem de vatandaşlarımız açısından verimli geçmesini bekliyoruz” temennisinde bulundu.

SU ESERLERİ ÜRETİMİ

Türkiye’nin uzun kıyı şeridi, yaygın iç suları ve ırmaklarıyla değerli balıkçılık kaynaklarına sahip olmasının yanında su eserleri yetiştiriciliğinde de ön plana çıktığını vurgulayan Bayraktar, “2021 yılında toplam su eserleri üretimimizin yüzde 41’i avcılık, yüzde 59’u ise yetiştiricilik yoluyla elde edildi. Su eserleri avcılığımızın toplam üretimdeki hissesi yetiştiriciliğin artmasıyla birlikte yıllar içinde azaldı” dedi.

Su eserleri ticaretinde Türkiye’nin net ihracatçı bir ülke olduğunu, yıllar prestijiyle ihracat ölçüsünde kıymetli artışlar yaşandığını söz eden Bayraktar, “Son 5 yıllık sayılara baktığımızda; 2016 yılında 790 milyon 303 bin 664 Dolar olan su eserleri ihracatı yüzde 74,1’lik bir artışla 2021 yılında 1 milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara çıktı. Artan üretim ve ihracata rağmen su eserleri tüketimimiz ne yazık ki çok düşük düzeylerde seyretmektedir. FAO 2019 yılı datalarına nazaran kişi başına tüketimimiz 6,3 kilogramla, 20,5 kilogram olan dünya ortalamasının hayli altındadır” diye konuştu.

“AVCILIĞIN KORUNMASI İÇİN DENİZLERİMİZİN KORUNMASI GEREKİYOR”

“Su eserleri avcılığımız ise 2021 yılında bir evvelki yıla nazaran yüzde 9,9 azaldı” diyen Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Deniz eserleri avcılığı bir evvelki yıla nazaran yüzde 11 azalırken iç su eserleri avcılığında değişiklik yaşanmadı. Avcılıkta Karadeniz bölgesi yüzde 77’lik hisseyle birinci sırada yer aldı. Denizlerimizde avlanan en kıymetli balık tipi hamsidir. 2021 yılında hamsi balığı 151 bin 598 ton ve yüzde 46,2 hisseyle en yüksek ölçüde avlanan balık oldu. Hamsi balığını 28 bin 41 ton ile çaça, 19 bin 590 ton ile istavrit takip etti. Denizlerde balık harici en fazla avlanan su eseri de kum midyesi oldu. Ülkemizde, dünyada olduğu üzere avcılıkta stok büyüklüğüne ulaşıldı. Avcılık yoluyla elde edilen su eserleri üretiminin artması pek mümkün görülmüyor. Avcılığın korunması için denizlerimizin korunması gerekiyor.”

Türkiye’deki su eserleri avcılığının kıyı balıkçılığına dayandığını hatırlatan Bayraktar, “Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamıyor. Bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğunlaşıyor” diyerek yapılması gerekenleri açıkladı:
“Son yıllarda avcılık üretim ölçüleri azalıyor. Dalın geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması kuraldır. Bu hedefle stokların korunmasını ve geliştirilmesini sağlayacak çalışmaların ve araştırmaların yapılması gerekiyor. Müdafaa denetim çalışmalarına öncelik verilmesi de ayrıyeten kıymetlidir. Denizlerde ve iç sularda yapılacak ticari ve amatör hedefli su eserleri avcılığına yönelik düzenlemeleri içeren bildirimlerle Tarım ve Orman Bakanlığı bu bahiste değerli çalışmalar yaptı. Su eserleri avcılığında yer, vakit, cins, uzunluk, ışık kullanımı ve avlanma uzaklığı üzere hususlarda getirilen yasaklar ve denetimler su eserleri üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük değer taşıyor.”

Balıkçıların av yasaklarına ve bildirim ile getirilen düzenlemelere titizlikle uymasının sağlanması gerektiğini lisana getiren TZOB Genel Lideri Bayraktar, şunları aktardı:

“Sürdürülebilir su eserleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli hareket planları ve maksatlar belirlenmelidir. Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su eserleri eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha fazla desteklenmeli, bölümde örgütlenme yapısı kesinlikle güçlendirilmelidir. Balıkçılıkta arz-talep istikrarı oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekir. Ülkemizde kişi başı su eserleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için fiyat istikrarı sağlanmalı, eğitim ve tanıtım çalışmaları yayınlaştırılmalıdır. Balıkçılık bölümünde eserlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve, paketleme ve sürece tesislerinin sayılarının artırılması kesime ekonomik katkı sağlayacaktır. Yeni av dönemi devrinin balıkçılarımıza bereketli karlar getirmesini diliyorum.”