0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kısmından Prof. Dr. Tolga Kandoğan, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası kapsamında baş boyun kanserlerine ait açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tolga Kandoğan, baş boyun kanserleri dendiğinde birinci akla gelen bölgelerin burun boşluğu, ağız boşluğu ve yutak kısmı olduğunu vurgulayarak, “Baş boyun kanserleri yüz cildini, burun ve ağız içini, dudaklar, lisan, yutak, geniz, tükürük bezleri, tiroid beziyle gırtlak kısmını kapsar. Baş boyun kanserleri, tüm kanserler içerisinde ortalama yüzde 4 sıklıkta görülür. Erkeklerde, sigara ve alkol kullananlarda ve 50 yaş üzerinde görülme riski daha fazladır. Baş boyun kanserleri ortasında en sık karşılaştığımız tıp gırtlak kanseridir. İkinci sıklıkta yüklü olarak karşımıza çıkan ise lisan kanseridir. İki kanser tipinin de temelinde en değerli faktörler sigara ve alkol kullanımıdır. Öteki faktörler ise ağız hijyeninin makus olması, HPV virüsü ve sıhhatsiz beslenmedir. Bilhassa ağız boşluğu kanserlerinin ortaya çıkmasında ağız hijyeni değerli rol oynar. Baş boyun kanserleri ekseriyetle ileri yaşta görülse de erken yaşlarda da karşımıza çıkar. Bilhassa ağız hijyeni makus olan, sigara kullanan ve diş dizimi makûs olan bireyler ağız içi kanserler açısından risk altındadır” diye konuştu. 

 
2 haftadan uzun süren ses kısıklığına dikkat

Baş boyun kanserlerinin birçok belirtisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tolga Kandoğan, kelamlarını şöyle tamamladı: “Özellikle boyun bölgesindeki şişlik, yutma problemleri, ses kısıklığı, sesteki değişimi gribal enfeksiyonlara bağlamak büyük yanılgıdır. Temel olarak iki haftadan uzun süren ses kısıklığı, yutma bozukluğu baş boyun kanserlerinin kıymetli belirtilerinden olabilir. Ayrıyeten uzunluğunda ele gelen şişlikler ve ağız içerisinde geçmeyen yaralar meydana geldiğinde kesinlikle kulak burun boğaz tabibine başvurulmalıdır. Tedavi ise hastalığın evresine nazaran planlanır. Erken evrelerde yalnızca cerrahi kâfi olabilir. Cerrahiyle tama yakın kür sağlanabilir. Daha ileri evrelerde ise çoklukla kombine tedavi uygulanabilir. Yani cerrahi müdahale sonrası radyoterapi yahut kemoterapi verilerek kitle küçültülebilir. İleri evre hastalarda tedavi sonrası tekrarlama riski fazladır. Bu nedenle nizamlı takip büyük değer taşımaktadır. Sigara, tütün eserleri ve alkolden uzak durmak baş boyun kanserlerinden korunmada kıymetli bir adımdır. Sağlıklı bir beslenme programına uymak, HPV ’ye karşı korunmak bu bölge kanserlerine yakalanma ihtimalini önemli oranda düşürür“