0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Galatasaray’da 2011-2012 ve 2012-2013 dönemlerinde Üstün Lig şampiyonluğu yaşayan Ujfalusi, Çekya’nın başşehri Prag’da soruları yanıtladı.

Sarı-kırmızılı grubu takip ettiğini belirten Çek futbol adamı, “Tüm maçları izleme fırsatı bulamıyorum lakin bazen takip ediyorum. Her grup başarılı olduğu dönemlerin akabinde bu türlü düzgün olmayan devirler geçirebilir. Ekibe birçok yeni futbolcu katıldı, ayrıyeten en kıymetli oyunculardan Fernando Muslera sakatlığı nedeniyle uzun mühlet forma giyemedi. Bu dönem Galatasaray için beklenildiği üzere geçmedi. Lakin Galatasaray’ın gelecek dönem toparlanacağını ve şampiyonluk yarışının içinde yer alacağını düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.

Tomas Ujfalusi, 30 haftası geride kalan Muhteşem Lig’de 38 puanla 15. sırada yer alan Galatasaray’ın küme düşme tehlikesi yaşayıp yaşamayacağına ait bir soruya, “Galatasaray’ın küme düşmesi kelam konusu olamaz.” karşılığını verdi.

“Torrent, bu kadroya katiyen kalite katacak”

Ujfalusi, Galatasaray’da Fatih Terim ile yolların ayrılmasının akabinde teknik yöneticilik vazifesine getirilen Domenec Torrent’in başarılı olacağını düşündüğünü kaydetti.

İspanyol teknik adam hakkında bilgisi olduğunu aktaran Tomas Ujfalusi, “Torrent’i tanıyorum. Daha evvel hangi kulüplerde çalıştığını biliyorum. Torrent’in yardımcısı Albert Riera ile de konuştum. Domenec Torrent’in bu ekibe katiyen kalite katacağını düşünüyorum.” formunda görüşünü aktardı.

Sarı-kırmızılı grupta forma giydiği periyotta bir arada çalıştığı Fatih Terim ile yolların ayrılmasını da kıymetlendiren 43 yaşındaki futbol adamı, “Futbolda bunlar olabiliyor. Galatasaray üzere kadrolar güzel sonuçlar alamadığında her vakit birinci evvel teknik yöneticiyle yollar ayrılır. Fatih Terim daha evvel de tekraren misyonundan ayrıldı. Geri geldikten sonra ise tekrar şampiyonluklar yaşadı.” biçiminde konuştu.

“Fenerbahçe maçlarını unutamam”

Galatasaray’da oynadığı birinci dönemde Fenerbahçe ile yaptıkları 2 maçı unutamadığını vurgulayan Ujfalusi, “Sahamızda Fenerbahçe ile oynadığımız ve 3-1 kazandığımız birinci derbiyi unutamam. Çok güzel bir sonuç aldık. Olağan ki Fenerbahçe’nin stadında şampiyonluk yaşadığımız karşılaşmayı da unutmam mümkün değil. Süper bir atmosfer vardı.” tabirlerini kullandı.

Tomas Ujfalusi, “Galatasaray, 2020’de uzun yıllar sonra Fenerbahçe’yi deplasmanda mağlup etti. O derbide alanda olmak ister miydin?” sorusunu, “Kazandığımız bir maç ise katiyen alanda olmak isterdim. Derbiler her vakit özel ve farklıdır.” biçiminde yanıtladı.

“İyi bir ekibe sahiptik”

Çek futbol adamı, kendisinin oynadığı devirde Galatasaray’ın yeterli bir takıma sahip olduğunu anlatarak, “Mükemmel bir kalecimiz vardı. Felipe Melo ve Selçuk İnan orta alanda çok yeterliydi. İki oyuncu, kaliteleriyle çok fazla asist yaptı ve gol kaydetti. Bu oyuncuların yanı sıra Milan Baros, Johan Elmander, Emmanuel Eboue ve Albert Riera da çok güzeldi. Düzgün bir gruba sahiptik.” diye görüş belirtti.

Galatasaray’da savunmanın ortasında vazife yapan Victor Nelsson ve Marcao Teixeira’nın düzgün oyuncular olduğunu belirten Ujfalusi, “Nelsson hala genç bir futbolcu. Kendini geliştirebilir. Marcao’nun kalitesi aslında ortada. Semih Kaya da Galatasaray’a döndü. Onun ismine memnun oldum. Onunla bir mühlet evvel yazıştık. Umarım Semih, Galatasaray’da daha fazla forma bahtı bulur.” sözlerini kullandı.

“Türkiye tipi geçerse keyifli olacağım”

Tomas Ujfalusi, A Ulusal Futbol Ekibi’nin 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off çeşidi yarı finalinde yarın deplasmanda Portekiz ile yapacağı maçta iki grubun cins talihinin eşit olduğunu belirtti.

Müsabakanın çekişmeli geçeceğini söz eden Ujfalusi, “Avrupa’da kaliteli ekiplerde oynayan Türk futbolcuları izliyoruz. Türkiye’de de kaliteli futbolcular var. Portekiz de kendine özel bir kaliteye sahip. Her şey mümkün. Her vakit bahtlar eşittir. Göreceğiz. Türkiye tipi geçerse keyifli olacağım.” değerlendirmesinde bulundu.

“Teknik yönetici olmayı planlamıyorum”

Futbolu bıraktıktan sonra vaktinin birçoklarını kızına ayırdığını söyleyen Tomas Ujfalusi, kelamlarını şöyle tamamladı.

“Futbolu bıraktıktan sonra kızım için gerçek bir baba olmaya karar verdim. Kızım İtalya’da oynadığım periyotta doğdu ve ona fazla vakit ayıramamıştım. Ülkeme döndüm ve kızıma daha uygun bir babalık yapma imkanı buldum. Çekya’daki televizyon kanallarında yorumculuk yapıyorum. Ayrıyeten Çekya 20 Yaş Altı Ulusal Futbol Ekibi’nde vazife yapıyorum. Gelecekte teknik yönetici olmayı planlamıyorum. Lakin sportif yöneticilik düzgün bir seçenek olabilir.”