0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fetö’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsü esnasında Maltepe 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda görevlendirilen 9 eski subayın Yargıtay’ın bozma kararının akabinde yine görülen davasında mahkeme 4 sanık hakkında 15 yıl, 5 sanık hakkında 13 yıl 4 ay mahpus cezasına hükmetti.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz darbe teşebbüsü esnasında 9 eski subayın görevlendirildiği Maltepe 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda yaşananlara ait Yargıtay’ın bozma kararının akabinde tekrar görülen dava karara bağlandı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada birtakım tutuklu sanıklar ile avukatları hazır bulunurken, kimi tutuklu sanıklar SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

“TELEFONUMDA BULUNAN PROGRAMLARI SİLMEDİM, ZİRA HATALI DEĞİLİM”

Duruşmada temele ait mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanık Necati Soner Sutmak, “Askere elindeki silah gücünü mutlaka kullandırtmadım. Emrim altındaki askerlere ‘Yaralansanız bile halka ateş etmeyecek, silah kullanmayacaksınız’ dedim. Hatta şahit er Veysel Ateş bile tabirinde bunu doğrulamıştır. Vatandaşı sakinleştirmek, sükunete erdirmek, darbe teşebbüsüne pürüz olmaya yönelik hareketlerdir. Her şey bir kenara halkımızla hareket ettiğimizden dolayı tek bir kişi bile hakkımda şikayetçi olmamıştır. 19 Temmuz Salı gününe kadar olağan mesaime devam ettim, kaçmadım. Telefonumda bulunan programları silmedim, zira hatalı değilim. Darbecilerle rastgele bir ilgim yoktur. Sav makamı o geceki yüzlerce hareketimin yalnızca ikisi alınmış ve cımbızla çekilmiştir. Halbuki başka hareketlerimle bir bütün olarak bakılsaydı hepsinin darbe teşebbüsünü engellemeye yönelik aksiyonlar olduğunu göreceklerdir. Tahliyemi ve beratımı talep ediyorum” dedi.

“BİRLİKTEN AYRILMANIN YOLLARINI ARADIM”

Tutuklu sanık Yüksel Koçak ise savunmasında, “Yıllarca tutuklu kalmamın sebebi bir asker olarak emre itaat etmemdi. Amirim ‘Genelkurmaydan bir buyruk geldi, öbür bir kışlaya gideceksin’ dedi. Ben de buyruğa itaat ettim. Birliğe gittiğimde muhakkak darbe teşebbüsünden haberim yoktu. Darbe olduğunu anladığımda buyruk aldığım vakit ben kendimi irtica ettim. Birlikten ayrılmanın yollarını aradım. Ne 2008 öncesi ne de sonrası FETÖ ile bir irtibatım olmamıştır. Telefonumdan aranma durumunu ise şöyle değerlendirin liderim. Yıl 2008 ve o vakitler doğu vazifelerinde bulunuyorduk. Telefonumuz çekmiyordu ve kimin telefonu çekiyorsa, birlik içinde çeken kişinin telefonunu kullanıyorduk. Tahminen birlik içinden biri aramıştır. Yaklaşık 6 yıldan beri tutukluyum. Gençliğimin en hoş yıllarında Siirt, Şırnak, Hakkari üzere kentlerde terörle çaba ettim. Ben çok sevdiğim mesleğimden ve ailemden koparıldım. Bu tutuklama ziyadesiyle cezaya dönüşmüştür. Sayın liderim vicdanınıza sesleniyorum, adalet istiyorum, hukuk istiyorum. Öncelikle tahliyemi, akabinde beraatımı talep ediyorum’’ tabirlerini kullandı.

4 SANIK HAKKINDA 15 YIL, 5 SANIK HAKKINDA 13 YIL 4 AY MAHPUS CEZASI

Mahkeme, tüm sanıkların hareketlerinin ‘anayasayı ihlale teşebbüse yardım’ kabahati etabında kaldığına kanaat getirdiklerini belirterek, sanıklar Abdullah Sezgin, Fatih Hacıpaşalıoğlu, Hakan Bolat ve Hakan Erol’un 15’er yıl mahpus cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanıklar Ali Cömert, Celil Aybar, Hakan Tanrıkoluoğlu, Necati Soner Sutmak ve Yüksel Koçak’ın ise 13’er yıl 4’er ay mahpus cezasına çarptırılmalarına ve tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Davanın geçmişi
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde 14’ü tutuklu, 12’si tutuksuz toplamda 26 sanığın yargılandığı dava, 23 Mart 2018’de karara bağlandı. Davada eski Yarbay Hakan Bolat, eski Binbaşılar Hakan Tanrıkoluoğlu ve Hakan Erol, eski yüzbaşılar Selim Çalışkan, Abdullah Sezgin, Ali Cömert, Celil Aybar, Fatih Hacıpaşalıoğlu, Yüksel Koçak ve Teğmen Süleyman Polatöz ‘anayasal sistemi ortadan kaldırmaya teşebbüs’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmıştı. Eski Yüzbaşı sanık Olgun Yıldız’ı ‘anayasal nizamı ortadan kaldırmaya teşebbüs’ hatasından müebbet mahpus cezasına çarptıran heyet, eski yüzbaşı sanık Necati Soner Tutmak’ın bu hatadan beraatına, ‘terör örgütüne üye olmak’ kabahatinden ise 7 yıl 6 ay mahpusla cezalandırılmasına hükmetmişti. Mahkeme, sanık eski Üsteğmen Murat Karakaş, uzman çavuşlar Muhammet Murat Duman, Selçuk Başeğmez ve Necettin Keleş ile erler Mertaş Çilali, Aykut Daşdemir, Selçuk Sarıkaya, İbrahim Can, Süleyman Fidan, Cihat Taştan, Yunus Emre Karapınar, Mehmet Yılmaz ve Astsubay Süleyman Akgün’ün tüm hatalardan beraatına, eski Astsubay Murat Akkaya hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına karar vermişti. Beraat kararı verilen tutuklu sanıklar Süleyman Akgün ve Murat Akkaya’nın tahliyesine karar veren mahkeme, mahpus cezası alan 12 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetmişti. Heyet, firari sanık eski Yarbay İsmail Girgin’in ise evrakını ayırmıştı. Lokal mahkemenin kararını inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eksik soruşturma ile kusurlu kıymetlendirme yapıldığı gerekçesiyle 9 sanık tarafından kararın bozulmasına hükmetmişti.
(SD-MB-CC-Y)