FETÖ üyesi avukat Kamil Bakum, Muhsin Yazıcıoğlu davasıyla ilgili itiraflarda bulundu

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Gaziantep bölge avukatlar sorumlusu olduğu gerekçesiyle yargılandığı davada, faal pişmanlık kararlarından faydalanarak örgütle ilgili itiraflarda bulunan ve bu nedenle silahlı terör örgütü kurma yahut yönetme" kabahatinden aldığı 12 yıl mahpus cezası 7,5 yıla indirilen Kamil Bakum'a verilen mahpus cezası, istinaf tarafından hukuka uygun bulundu.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve örgütte "Cemal" kod ismini kullanan Kamil Bakum'a "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl mahpus cezası verildi.

Sanığın yakalandıktan sonra aktif pişmanlık kararlarından faydalanma kapsamında sözler vermesi ve pişmanlık göstermesini dikkate alan heyet, bu cezayı 7 yıl 6 aya düşürdü ve sanığın hükmen tutuklanmasını kararlaştırdı.

Sanığın yaptığı temyiz başvurusu üzerine belgeyi inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, mahallî mahkemenin verdiği cezayı hukuka uygun buldu.

Örgüte ilişkin dernekte hakimlik ve savcılık imtihanı için mülakat provaları

Soruşturma etabında ve yargılama müddetince faal pişmanlık kararlarından faydalanma talebinde bulunarak örgütle ilgili bilgiler veren Bakum, terör örgütünün Güneydoğu Bölge sorumlusu Mehmet Kocatürk tarafından 2011 yılında "Gaziantep Güneydoğu Bölgesi Avukatlar İmamı" görevine getirildiğini ve 2016'ya kadar bu misyonu yürüttüğünü söyledi.

Kamil Bakum, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde yakalandığı 30 Aralık 2020'ye kadar faaliyetlerine devam ettiğini, bu faaliyetler kapsamında örgüte müzahir Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneği'nde toplantılar yaptığını anlattı.

Bu toplantılarda örgüte mensup avukatların faaliyetlerinin değerlendirildiğini belirten Bakum, toplantılarda aldığı bilgileri, üstü olan Türkiye avukatlar sorumlusu İmamı "Yıldırım" kod isimli Muhammet Buyruk Yavuz'a her ay Ankara'da bulunan örgüte ilişkin dernekte aktardığını ve yıllık ortalama 100 bin liralık himmet ismi altında topladığı paraları teslim ettiğini kaydetti.

Yavuz başkanlığında "bölge avukat imamları" ile toplantıya katıldığını lisana getiren Bakum, hakim ve savcılık mülakat imtihanına gireceklere provalar yaptırdığını, Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneğinde bulunan bir odanın "mülakat odası" şeklinde hazırlatılarak örgüt mensubu avukatlara burada mülakat provaları düzenlendiğini aktardı.

Kamil Bakum, imtihanı kazanan örgüt mensuplarının bilgilerinin örgütün mahrem imamlarına aktarıldığını belirterek, ayrıyeten MİT tırlarına ait yürütülen soruşturmalarda örgüt mensubu şüphelilerin müdafiliğini yapmak üzere örgüt mensubu avukatları görevlendirdiğini tabir etti.

Kendisine takke armağan eden Gülen ile 3 sefer görüştü

Bakum, 17/25 Aralık süreci sonrasında örgüte sahip çıkılması ve örgüt mensuplarının yönlendirilmesi konusunda verilen talimatları yerine getirdiğini itiraf ederek, örgüte bağlı avukatların 2011 yahut 2012 yılında sandık vazifelisi olmaları konusu üzere bahislerde talimatlar geldiğini, bunların gereğini yapmaları için kendisine bağlı avukat imamlarına ilettiğini aktardı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’le görüşmek için 3 sefer ABD'ye gittiğini anlatan Bakum, birinci gidişinin 2011’de pozisyonu nedeniyle takdim edilmek için, ikincisinin 2012'de baro başkanlığı seçimleri sonrası hazırladığı örgütsel raporu sunmak için, üçüncü de ise 2014 yılında merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun düşen helikopterinden aygıtları söken sanık askerin müdafiliğinin örgüt mensubu avukat Mustafa Atalar tarafından yapıldığının ortaya çıkmasıyla ilgili olduğunu kaydetti.

"Avukatlarla ilgili bilgiler hazırlandı"

Kamil Bakum, bu ziyaretlerinden birinde 2012 yılındaki baro seçimleriyle ilgili hazırladıkları raporu örgüt elebaşına sunduklarını, kelam konusu raporda Türkiye'de seçilen tüm baro liderlerinin ideolojik görüşleri, örgüte olan yakınlıkları, örgüt içerisinde olup olmadıkları üzere konuların yer aldığını aktardı.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefat ettiği kaza sonrasında helikopter materyallerinin sökülerek alınması tezi üzerine haklarında soruşturma başlatılan bir küme askerin avukatlığını FETÖ'nün Elazığ kümesine mensup Mustafa Atalar'ın üstlenmesinin örgütte ve Fetullah Gülen tarafından büyük bir paniğe neden olduğunu tabir eden Bakum, bunun üzerine örgütte toplantı ve görüşmeler yapıldığını belirtti.

Yazıcıoğlu soruşturmasındaki takipsizlik kararı

Bakum, Yazıcıoğlu soruşturmasında birinci etapta verilen takipsizlik kararında FETÖ elebaşının parmağı olduğuna dikkati çekti.

FETÖ'nün Türkiye avukatlar sorumlusu olan "Yıldırım" kod isimli Muhammet Buyruk Yavuz'un örgütün kullanmış olduğu haberleşme programı Kakao Talk üzerinden kendisini aradığını tabir eden Bakum, şunları anlattı:

"Bana Elazığ vilayet imamı Mehmet Durakoğlu’nun o periyot FETÖ/PDY terör örgütünün Türkiye İmamı olan Barboros Kocakurt'a ulaştığını, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun soruşturması ile ilgili ortaya çıkan meseleleri anlattığını, Barbaros Kocakurt'un da telefonla Amerika'da bulunan Fetullah Gülen ile görüşerek mevzuyu ayrıntılıca izah ettiğini, bundan ötürü Fetullah Gülen'in kaldığı ABD’de Pensilvanya'da ıstırap olduğunu, ortalığın karıştığını söyledi. Göstermiş olduğunuz beyan ve yazışmalara nazaran hususun ABD'de bulunan FETÖ/PDY terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e aktarılmış, alınan talimat doğrultusunda bu mevzunun kapatıldığını anlıyorum. Mustafa Atalar'ın helikopterin aygıtının sökülmesi olayındaki askerin avukatlığını bırakması talimatını ben verdim. Bana da Yıldırım kod isimli Muhammet Buyruk Yavuz isimli kişi talimat verdi. Yavuz'a kimin talimat verdiğini bilmiyorum."

Bakum, helikopter modüllerini söken askerlere örgütten bir avukatın neden verildiğini yaptıkları toplantı sonrası öğrendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Turan Canpolat bu askerlere bir avukat görevlendirilmesi talimatının üst seviye bir askeri mahrem imam tarafından kendisine verildiğini söyledi. Bu askeri mahrem imam, Canpolat'a soruşturma belgesinin bilhassa tanınmayan, ismen çok ön plana çıkmamış, FETÖ/PDY içerisinden bir avukata verilmesini istediğini söylemiş. Canpolat da bu askeri mahrem imama 'Biz de bu türlü çok tanınmadık ön plana çıkmamış bir avukatın olmadığını, genelde örgüt avukatlarının tanındığını ve bilindiğini' söylemiş. Fakat askeri mahrem imam bu durumun düşünce oluşturmadığını, uygun gördüğü, örgüt içerisinden bir avukatın yapabileceğini söylemiş. Turan da bunun üzerine Mustafa Atalar'a bu vazifesi vermiş."

"Bu işi tereyağından kıl çeker üzere hallettik"

Sanık Kamil Bakum, bir süre sonra FETÖ mahkumu Mehmet Durakoğlu ve Mehmet Kocatürk ile bir ofiste bir ortaya geldiklerini belirterek, "Durakoğlu, bana Muhsin Yazıcıoğlu evrakının kapatılması konusunun savcılıkla görüşüldüğünü ve evrakın kapatıldığını söyledi ve 'Bu işi tereyağından kıl çeker üzere hallettik' dedi. Bu hususun ayrıntısını Durakoğlu, Kocatürk ve Güneydoğu Hakim-Savcı Bölge İmamı Fevzi kod isimli Feyzullah Gülbent bilmektedir. Daha sonra evrak kapatıldı. Bu bahis bir daha görüşülmedi." sözünü kullandı.

Sorumlu olduğu vilayetlerin avukat imamları ya da öteki örgüt üyeleri tarafından kendisine flaş bellekler aracılığıyla verilen bilgilerden arşiv oluşturduğunu aktaran Bakum, darbe teşebbüsünden sonra kendisinde bulunan flaş bellekleri kırdığını tabir etti.