0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mevlüde Alev Ateş ve öğrencileri tarafından yaklaşık bir yıl evvel yeşil ceviz kabuğu atıklarından dezenfektan üretilmesi için laboratuvar ortamında çalışma yapıldı.

Çalışma sonucu dezenfektan imal edildi. Üniversite-özel kesim iş birliğiyle yapılacak yatırımla çöpe gidecek tonlarca kabuktan dezenfektan ve sterilizasyon gereci üretilerek katma bedel oluşturulması hedefleniyor.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kazankaya, AA muhabirine, Kırşehir’de yılda yaklaşık 5 bin ton, Türkiye genelinde ise 325 bin ton cevizin kabuğunun çöpe atıldığını söyledi.

KAEÜ’nün “jeotermal ve tarım” alanında YÖK tarafından pilot seçilmesiyle Ceviz Odaklı Kalkınma Projesi hazırladıklarını belirten Kazankaya, yararlı olduğu bedellendirilen bu eserin kabuklarının bölge üreticisine katma bedel oluşturmasını hedeflediklerini lisana getirdi.

Olumlu sonuç elde ettikleri projeyle ilgili yatırımcılara davette bulunan Kazankaya, şöyle konuştu:

“Yaklaşık bir yıl evvel bu projenin uygulanabilirliği konusunda çalışmalarımız başladı. Şu anda projemiz sonuçlandı, pek de hoş sonuçlar ortaya çıktı. Kentimizde yaklaşık 5 bin ton ceviz kabuğunun katma pahası yüksek eser haline getirilmesiyle hem bölge üreticileri hem de ülkemiz kazanacak. Bu bahiste tesis manasında yatırım yapıldığı takdirde yaklaşık 5 bin ton ceviz kabuğu çöpe atılacağına üreticilere ek gelir getirecek.”

“Güzel sonuçlar elde ettik”

Dr. Öğretim Üyesi Mevlüde Ateş de cevizin yeşil kabuğunun içindeki unsurların klasik tıpta yaralanmalarda kan akışını kesici, ateş düşürücü ve yara yüzey sterilizasyonu gereci olarak yüzyıllardır kullanıldığını söyledi.

Cevizin çöpe giden yüzde 50’lik kısmı olan yeşil kabuklarını kıymetlendirerek üretime kazandırmayı hedeflediklerini anlatan Ateş, şunları kaydetti:

“Laboratuvar ortamında yapılan üretimde cevizin yeşil kabukları soyulduktan sonra fırına konularak kurutuluyor. Özel kapta dövüldükten sonra toz haline getirilen yeşil ceviz kabukları, dezenfektan imalinde kullanılmak üzere belli oranlarda kimyasallarla karıştırılıyor. Farklı çözücüler yardımıyla organik bileşiklerini ortaya çıkartıp bunun antimikrobiyal özelliğini kullanmayı hedefledik. Yaptığımız denemelerde, bilhassa pandemi devrinde hayatımıza giren alkollü dezenfektanlara alternatif olarak organik, daha az kimyasal içeren bir dezenfektan üretmiş olduk.”

Bir yıllık çalışmada, muhakkak dönemlerde yaptıkları deneme üretiminde yaklaşık 50 kilogram dezenfekte elde ettikleri çalışmanın daha da geliştirilebileceğini vurgulayan Ateş, “Bu eserimizi yalnızca dezenfektan değil birçok sterilizasyon şartlarında kullanılmak üzere de solüsyonumuzu geliştirdik. Çeşitli denemelere alışılmış tuttuk ve hoş sonuçlar elde ettik.” diye konuştu.