TVNET ekranlarında canlı yayınlanan Net Bakış Özel programının bu haftaki konuğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu. Bakan Soylu; Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğünde Nedim Şener ve Mete Fayda’nın sorularını yanıtladı.

Bakan Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“(İstanbul’da misyon yapan polis memurunun Hakkari’deki aracında patlayıcı bulunması) Akşam saatlerinde Hakkari Emniyet Müdürümüz aradı. Yapay zeka yoluyla kuşkulu bir aracı tespit ettiklerini söylediler. Onlar uyuşturucu nakli olduğunu düşünmüşler. Zulada 52 buçuk kilo patlayıcı bulunca şaşırıyorlar, kimliğe bakınca polis memuru olduğunu görüyorlar. Transfer Kuzey Irak tarafından gelmiş, herhalde Şemdinli civarında arabayı bırakıyorlar. Polis memuru arabayı alıyor. Bu memuru biz 2019 yılında ihraç etmişiz, mahkeme kararıyla geri dönüyor. Sonra öteki bir yere vermişiz, İstanbul’da bir yere geçmiş. Maksat İstanbul. 52 buçuk kilo patlayıcı büyük bir patlayıcı. Birçok transferle ilgili çeşitli önlemlerimiz var lakin yeni yeni sistemler görüyoruz.

“TÜRKİYE’NİN İÇ HUZURUNU SENDELETMEK İÇİN BİRÇOK TAARRUZ BİÇİMİ KULLANILIYOR”

Neresi olduğunu sormayın lakin PYD’nin bir karargâhında iki DEAŞ’lı bayana PYD’li kumandan ‘patlayıcıları Türkiye’ye getireceksiniz, getirirseniz elimizde tuttuğumuz kocanızı, çocuğunuzu özgür bırakırız’ diyor. Yani Türkiye’nin iç huzurunu sendeletmek için birçok hücum biçimi kullanılıyor.

“ARAÇTAKİ POLİS MEMURU OLDUĞU İÇİN ATLAYACAĞIMIZI SANDILAR”

(Polis memuru operasyon esnasında araçta mıydı?) Araçtaydı. Aracı birkaç gün evvel kendisine tesvil ettirmiş. Aracın parasını kendisi vermemiş. Parayı patlayıcıyı araca yerleştiren adam vermiş. Aslında tezgah yeterli kurulmuş. Polis memuru olduğu için bir vesileyle onu atlayabileceğimizi düşünmüşler ancak arkadaşlarımız nitelikli bir çalışmayla bunu yakaladılar.

Yazılımcılarımız çok başarılı, grubumuz çok deneyimli. Bazen bizi hayretler içerisinde bırakıyorlar.

“BU YIL HAKKARİ’DEKİNE BENZERİ 15 AKSİYON ENGELLEDİK”

(‘PKK Türkiye’de hareket yapmaktan vazgeçti’ söylemi gerçek mu yoksa artık potansiyelleri mi yok?) Bu yıl başından itibaren buna emsal 15 aksiyonu engelledik.

“SADECE PKK DEĞİL TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BASKILIYORUZ, TOPARLANAMIYORLAR”

PKK’yı takip ettiğimiz üzere DEAŞ’ı da adım adım takip ediyoruz. MİT’in bölge dışında da önemli bir istihbarat ağı var. Türkiye için tehdit olan bütün terör örgütlerini izliyoruz. Onlara önemli bir baskı oluştu ve toparlanamıyorlar. Bir kez sığınağını yok ettin mi toparlanmaları en az bir yıl. Hasebiyle Cumhurbaşkanımızın iradesi ve geliştirdiğimiz savunma sanayii ile yalnızca bu yıl içerisinde 15 hareketi engellemiş olduk.”

“KUYTULCULAR DİNİ BİR KÜMEDEN ÇOK SİYASİ KİMLİĞİ OLAN BİR GRUP”

(Furkan Vakfı destekçilerine polisin uyguladığı müdahale Alparslan Kuytul’un provokatif açıklamaları) Son 4-4 buçuk aydır bu küme yalnızca Adana’da 50’nin üzerinde hareket gerçekleştirmeye çalıştı. Neden? Şunun için, eylül-ekim üzere bunların içinde bulunan bir kişinin maddi kaynağı aktardığı öğreniyor, Kuytulcu 7 kişi bu şahsa azap ediyor, olay yargıya taşınıyor sonrasında. 7 kişi tutuklanıyor. Diğer bir yerde de bir tabibi mülk konusunda tehdit ediyorlar, emniyet tehdidi gerçekleştireni yakalıyor, bu kişi de tutuklanıyor. Bunlar da sıkıntının kime nasıl sirayet edeceğini bildiklerinden olayı terörize etmeye çalışıyorlar. Bunlar bir dini bir küme olmaktan çok siyasi kimliklerini öne çıkararak, bunun önüne daha farklı kimlikler inşa ederek bir motivasyon üzerinden yürüyorlar.

Ne zamanki 15 Temmuz sonrası terörle iltisaklı bir süreç başlatıldı. Yargı bunlar hakkında karar verdi ve terör belgesi olarak kabul etmedi. Biz yargının kararını başımızın üstüne koyduk. Lakin bu kimseye, bu ve öbür irtibatlara devam etme hakkını vermiyor. Siz bir sokak yürüyüşü yapacaksanız, 2911’e nazaran bunun kanunu var. Gereğini yerine getirmezseniz polisin önlem alma hakkı var. Yalnızca Adana’da son dört ayda 50’den fazla aksiyon yapmışlar biz buna ‘eyvallah’ demeyiz.

Bunlar sokağa çıkarlar ellerinde kamerayla, çocukları öne çıkarırlar, bayanları öne çıkarırlar, tükürürler, tahrik ederler, her türlü şeyi yaparlar. ‘Polis bir eksiklik yapsa da çeksem’ diye.

“POLİS MÜDAHALESİNİN SİLSİLESİ VARDIR”

Biz bu aksiyonları engellemek için elimizden geleni yapıyoruz fakat bir silsile vardır. Nedir, evvel fiziki durursunuz, sonra kalkanları kaldırırsınız, sonra TOMA’dan su sıkarsınız, jop en sondur. Bunu arkadaşlarımız daha evvel epeyce hassas davrandılar ve silsileyi sağladılar.

“KARŞIMIZDA DIŞARIDAN TALİMAT ALAN BİR ŞAKLABAN VAR”

Alparslan Kuytul kökü dışarıda bir adamdır. Bir kabahat işletmiş bir cürüm daha işletmiş. ‘Üzerime geliyorlar‘ demek için çabalıyor. Karşımızda sahiden bir şaklaban ve diğer yerlerden talimat alan biri var. Kendisine ‘hoca’ dedirtiyor. Siyasete giriyor, darbeyi yasal kılmaya çalışıyor, ByLock sıkıntısına karışıyor, Cumhurbaşkanının kaleminin kırıldığını söylüyor ve ‘yakında onurunu izzetini alacaklar’ diyor. Bu kadar haysiyetsiz, bu kadar alçak bir değerlendirmeyle insan karşı karşıya bırakılır mı?

“ADANA’DAKİ OLAYI 28 ŞUBAT’A BENZETMEK 28 ŞUBAT’IN ASALETİNE HALEL GETİRİR”

Toplumsal medyada bu son olayı 28 Şubat’a benzetenler var. Beni bağışlayın, bu gerçek bir yaklaşım değil. 28 Şubat’taki yaklaşımın asaletine, insanların hakkını savunmasına halel getirir bu. Bu yaklaşıma müsaade vermeyiz.”

“TAYYİP ERDOĞAN OLMASAYDI BU ÜLKE FETÖ’YE TESLİM OLURDU”

(FETÖ’nün yeni yapılanması sürüyor, bu gayret ne vakit biter?) Şayet Türkiye FETÖ’yle bu çabayı başlatmamış olsaydı Türkiye FETÖ’ye teslimdi. Bu ülke Tayyip Erdoğan’a hizmetlerinden ötürü, vizyonundan ötürü, liderliğinden ötürü, devrimciliğinden ötürü yahut kimsenin anlamayıp onun bir vesileyle ısrar edip gerçekleştirdiği problemlerden ötürü şükran duyabilir. Lakin bana nazaran en öndeki sıkıntı bu. Tayyip Erdoğan Erdoğan olmasaydı adımın Süleyman olduğu üzere yazıyorum bu ülke FETÖ’ye teslim olurdu. Zira her yere girmiş ve sızmışlar.

Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ ile çaba konusunda iradesinden bir milim saptığını görmedim, görmüyorum. Biz bu sıkıntıyı hukukun içerisinde çözmeye çalışıyoruz. Türkiye’deki birçok bağını çökerttik.

“YURTDIŞINDA VAR HAYLİ FETÖ AYAĞA KALKABİLİR”

FETÖ tekrar ayağa kalkamaz mı? Almanya’da durdukça, ABD’de durdukça, Balkanlar’da okulları durdukça ve kollandıkça beni bağışlayın lakin elbette ayağa kalkabilir. Zira onu kollayanlar yarın öbür gün bunu, mevt halinde bile ‘nasıl kullanırız’ derdindeler.

Yurtdışında FETÖ’yü terör örgütü olarak görmek istemiyorlar. Biz FETÖ’ye sahip çıkan hiçbir ülkenin canını yakan bir ögesi ülkemizde barındırmadık. Onlar yapıyor. İngiltere, ülkesinde PKK’ya ofis kurdurdu.

“ADNAN OKTAR DAVASINDA HAKKIN YERİNİ BULACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Adnan Oktar operasyonu Türkiye’deki en değerli operasyonlarından biriydi. Ben bu mevzuda hakkın yerini bulacağını düşünüyorum. Evrak kapanmış değil.

“BİR DAHA RASTGELE KALKIŞMA OLURSA DÜNYANIN UNUTAMAYACAĞI BİR SONUCU OLUR”

Ahdimiz var, Türkiye’de bir daha darbe kalkışması üzere bir şeyi gerçekleştirme bahtına sahip olurlarsa dünyanın da şaşıp kalacağı, unutamayacağı bir sonuçla karşı karşıya kalırlar. Bu kapasitemiz ve inancımız var.

Batı bizden haz etmiyor. Renklerimiz uysa da haz etmiyor, kıymetlerimiz, inancımız farklı. Milletimiz de her şeyin farkında. Geçen bir anket olmuş yüzde 91 mümkün bir akında NATO’nun bize takviye olmayacağını düşünüyor.

“BİN TANE AMERİKA GELSE BURAYA TERÖR DEVLETİ KURAMAZ”

Biz öbür bir milletiz. Amerika buraya terör devleti falan kuramaz. Bin tane Amerika gelse kuramaz. Bu millet kurdurmaz. Bunun bedelini kimse göze alamaz. Halep oradaysa arşın burada.

“BİZ SURİYE SIKINTISINA NASIL BAKTIYSAK UKRAYNA’YA DA O DENLİ BAKTIK”

Ukrayna’da savaş başladığı günden bu yana Türkiye’ye 58 bin Ukraynalı geldi. Biz; Suriye, Arakan, Filistin, Yemen sorununa nasıl bakıyorsak Ukrayna’ya da tıpkı yaklaşımla baktık. Avrupa’nın nasıl bir yaklaşım ortaya koyduğu da bir vesile ile ortaya çıkmış oldu. Nasıl bir süreç yönettiklerini daima birlikte gördük. Akıllanırlar mı? Bu Batı hayatta akıllanmaz.

SURİYELİ MÜLTECİLER

Ülkemizde yaşayan Suriyelileri geri gönderme konusu konuşuluyor. Halep’teki, İdlib’deki durumu biliyorsunuz. Nasıl gönderelim geri? Geçen sene 6 kere İdlib’e gittim. Bazen gitmeden patlama oluyordu. İnançlı bir ortam oluşmadan kimseyi geri gönderemeyiz.

Güvenlik ve asayiş konusunda üç yıldır TÜİK datalarına nazaran halkın memnuniyeti konusunda birinci sırada. Bu kadar insan polis olmak isterken. Ne kadar çok disiplin sağlarsak o kadar başarılı olacağımızı düşünüyorum ve bundan da kolay kolay fedakarlık yapmıyorum. Benim korumalarım var mesela hepsi şark hizmetine sarfiyat.

Doğu ve Güneydoğu bu türlü rahatlamışken şark müddetlerini düşürelim dedik. Şarka giden var gitmeyen var dengesizlik oluyor ve bu huzursuzluğu doğuruyor. Bu huzursuzluğu minimize edebilmek için düzenleme yaptık. Şehit ve gazi yakınlarıyla ilgili muğlaklık vardı, onu ortadan kaldırdık. Lehte olan tüm kararlar çabucak yürürlüğe girecek. Bir tek bu bölge konusu tartışılıyor o da aslında 2024’te yürürlüğe girecek, daha çok vakit var, yeni bir formül olursa düzenleme olabilir.

3600 EK GÖSTERGE VE BEKÇİ ALIMI

3600 ek gösterge mayıs ayında netleşecek. 3-5 ay içerisinde biteceğini düşünüyorum. Bekçilerle ilgili 3 bin takımımız çıktı. 250 de boş takımımız var. 3 bin 250 takıma önümüzdeki günlerde çıkacağız.”