0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında; Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ve birlik kumandanlarının iştirakiyle görüntü telekonferans toplantısı gerçekleştirildi.

Bakan Akar’ın talimatlar verdiği toplantıda Kuvvet ve Ordu Kumandanlarının yanı sıra yurt içi ve dışındaki birlik kumandanları devam eden faaliyetlere ve alandaki son duruma ait bilgiler paylaştı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihinin en ağır periyodundan geçtiğini belirten Bakan Akar, “Bizim işimizin ismi: ‘savunma ve güvenlik’. Ülkemizi karada, denizde, havada savunmak, milletimizin güvenliğini sağlamak. Bununla birlikte haklı davalarında dost ve kardeş ülkelerin yanında bulunmak, onlara dayanak vermek. Bunun yanı sıra bölge ve dünya barışına katkı sağlamak. Bunlar için çalışıyoruz. Bu bahislerde yaptıklarımız ortada.” tabirlerini kullandı.

MANTIK KATLİAMI

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği talebine ait de değerlendirmelerde bulunan Bakan Akar, şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde NATO Önderler Zirvesi’ne katılmak üzere İspanya’ya gideceğiz. NATO’da önümüzdeki en kıymetli bahislerden biri İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya kabul edilip edilmeme konusu. NATO’da tüm kararlar oy birliğiyle alındığı için Türkiye’nin ‘hayır’ demesiyle iki ülke NATO’ya giremez. Bizim NATO’nun açık kapı siyasetine, karşı duruşumuz kelam konusu değil. NATO genişlesin lakin unsurlu bir halde genişlesin. NATO kurallarına, âdetlerine, geleneklerine uygun olsun bu genişleme.”

Terörün NATO’ya yönelik en değerli tehditlerin ortasında yer aldığına vurgu yapan Bakan Akar, şöyle konuştu:

“Yıllardan beri Türkiye olarak terörle karşı karşıyayız. Günahsız insanların canlarına kasteden terör belası ile gayretimizi sürdürüyoruz. Siz bizim bu somut gayretimize katılmayacaksınız, katılmadığınız üzere teröristlere dayanak vereceksiniz, bunlar için inançlı ülke olacaksınız, size sığınacaklar, onlara maddi-manevi dayanak sağlayacaksınız, akıl vereceksiniz. Ondan sonra ‘Ben NATO’ya gireceğim.’ Niye? ‘Bana taarruz olursa Türkiye bana yardım etsin.’ diye. NATO’ya girmenin manası bu. Bu bahisteki bencilliğin, mantık katliamının açıkça görülmesi lazım. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıklar olarak söylediğimiz şey bu. Bu süreç, görüşmeler devam ederken bir de parmağını gözümüze sokar üzere terörist elebaşının fotoğrafı duvarlara yansıtıldı. Bu nasıl bir anlayış? ‘Ben bildiğimi yaparım.’ demek bu. Sen bildiğini yaparsan biz de bildiğimizi yaparız.”

Bunu tüm muhataplarıyla da paylaştıklarını aktaran Bakan Akar, “Bizim; Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya kabulü ile ilgili teröristlere verdikleri dayanağı ve onlarla bağlantılarını büsbütün kesmeden, bunları somut adımlarla, uygulamalarla göstermeden ‘evet’ dememiz mümkün değil. Birebir vakitte saklı ambargonun da kaldırılması kendileriyle yaptığımız görüşmelerde ortaya koyduğumuz görüşümüzdür.” diye konuştu.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle uğraş konusuna da değinen Bakan Akar, uğraşın şiddetli arazi ve hava koşullarına karşın kararlılıkla devam ettiğini vurguladı.

“Terörist neredeyse gaye orası” anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Bakan Akar, “Terörü kaynağında kurutmakta kararlıyız, azimliyiz, buna da muktediriz.” diye konuştu. Operasyonların artan bir şiddet ve tempoda devam ettiğini lisana getiren Bakan Akar, şunları kaydetti:

“Arkasında kim olursa olsun en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar çabamızı sürdüreceğiz. Silahlı Kuvvetlerimiz tek yumruk, tek yürek olarak uğraşa devam ediyor. Bu sene başından itibaren 1.843 terörist etkisiz hâle getirildi. Bunların sonu gelecek. Terör örgütündeki çöküntü ortada. Bununla ilgili bilgiler var. Uğraştaki tempoyu, baskıyı sürdürerek inşallah terörü sona erdireceğiz. Hudutlarımızın güneyinde hiçbir formda terör koridoruna müsaade vermedik, vermeyeceğimizi de söz ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bize verilecek her türlü vazifeye de hazırız.”