0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ağrı Belediye Lideri Savcı Sayan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da katıldığı Ağrı AK Parti Vilayet İstişare Meclisi Toplantısı’nda bir konuşma yaptı. Lider Sayan, yaptığı konuşmasında, “Eğer biz burada itimadı sağlamışsak, burada güvenlik manasında vatandaşlarımıza rahat bir hayat yaşatıyorsak, tıpkı vakitte adalet de yerini buluyorsa, hiç kimse bizi diğer bir yere götüremez.” dedi.

Kürtlerin en çok AK Parti Hükümetleri devirlerinde rahata kavuştuğunu lisana getiren Sayan, “Bu bölgenin şu anda önünde 4 tane fotoğraf var. Bu fotoğraflara bakıp pahalandırmak lazım. Sosyolojik fotoğraf, ruhsal fotoğraf, ideolojik fotoğraf, ekonomik fotoğraf. Biz seçime başlarken 20 puan gerideydik. 25 puanlık fark attık. Bu ne demektir? Kürtlerin temsilcisi olarak yalnızca HDP’yi görenlere tokattır. Zira Ağrı yüzde 99’u Kürtlerden oluşan bir ilimiz. Buna karşın biz seçimi 20 puan geride başlayıp 25 puan farkla kazanıyorsak, demek ki HDP ve PKK Kürtlerin temsilcisi değildir. Bilerek ve isteyerek bunu bize dayatıyorlar. Bugün HDP Türkiye’de lakin Kürtlerin yüzde 30-35 oyunu alıyor. Geri kalan yüzde 70’i bunları takmıyor. Yalnızca yüzde 30’u bunları muhatap aldığı halde bunları büyüterek meşruiyet kazandırıyorlar. Bunları halkımızın başına bela ediyorlar. 1978’den beri 44 yıl geçti. 44 yıl boyunca PKK terör örgütünün dağa kaçırdığı dağa götürdüğü cezaevine attırdığı, öldürttüğü Kürtler aile olmuş olsalardı, yerlerinde kalmış olsalardı 5 milyon Kürt yapıyordu. İşte 5 milyon Kürdü soykırıma uğratan bir terör örgütü ve onun siyasi temsilcisi bizi ne kadar temsil edebilir? Ne kadar biz onu muhatap almalıyız? Bütün bunların kesinlikle bir karşılığı olmalı. İnanın bugün Kürtleri çok seviyorum diyenlerin devrinde Ağrı Cumhuriyet Caddesi’nde dolaştığınızda Ağrı jandarmasında, Ağrı emniyetinde azap görenlerin seslerini duyardınız. Filistin askısında sabaha kadar çırılçıplak soyulup, annesiyle, babasıyla, kardeşiyle, gelini ile birlikte bir hücrede dövülen insanların seslerini ve feryatlarını mutlaka duyardınız. Buradaki herkes şahit bütün bunları kim ortadan kaldırdı? Sayın Cumhurbaşkanımız ortadan kaldırdı. Şayet biz burada itimadı sağlamışsak, burada güvenlik manasında vatandaşlarımıza rahat bir hayat yaşatıyorsak, tıpkı vakitte adalet de yerini buluyorsa, hiç kimse bizi öteki bir yere götüremez. Bizim bu bölgede 2014 yılında devletin çok âlâ niyetle bir şeyler yapmaya çalıştığı bir devir oldu. Lakin makam mevki ile daima bu millete zulmedenler birleştiler dediler ki, Tayyip Erdoğan bunu yaparsa o vakit Yozgat’ın Sarıca köyündeki bir vatandaşla Ankara’daki bir vatandaş ortasında rastgele bir fark kalmaz. Bu da bizim işimize gelmez, fikriyle bu hoş sürece karşı çıktılar. Bunları sabote ettiler.” şeklinde konuştu.

“Biz gençlerimize niçin sahip çıkmıyoruz?”

Başkan Sayan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hasbelkader heyecana kapılıp oradaki beşerlerle birlikte bir yürüyüşe katılan ya da okula boykota katılan ya da okulda bir siyasi toplantıya katılan gençlerimizin hiçbiri bugün hiçbir şey olamıyor. Biz bugün daima onun acısını çekiyoruz. İşte bu gençlerimizin hepsi bugün devlete teslim olmuş ve diyorlar ki; ‘Biz devlete bekçi olmak istiyoruz, biz memur olmak istiyoruz, bizi kurtarın.’ Ancak biz geçmişte yaptıkları bu ufak yanlışları görmezden gelmiyoruz ve kayıt altına alınmış gençlerimiz hiçbir şey olamıyor. Pekala Sayın Bakanım, bu gencimizin babasının maddi durumu düzgün değil, bu gencimiz PKK’yı da sevmiyor, bu gencimiz HDP’yi de sevmiyor. Ancak geçmişinde gençliğine uyumuş, arkadaşlarına uymuş bir yanılgı yapmış ve kaydı var. Neymiş bu boykota katılmış, neymiş bir yürüyüşe katılmış, buna bekçi olma müsaadesini de vermiyoruz. Pekala hangi yolu öneriyoruz Sayın Bakanım? Biz bunların annesine babasına ne diyebiliriz? Ceplerim kağıt dolu. Oğlum elendi. Biraz evvel yanınıza da geldiler. İmtihanda elendi, diye. Bizim buna bir deva bulmamız lazım. Bu gençlerin, bunların bu türlü olmaması lazım. Biz Kürt çocuklarının siyah cübbe giyip avukat olmasını istiyoruz. Cezaevine girmelerini istemiyoruz. Beyaz önlük giyip tabip olmalarını istiyoruz. Kefen giyip mezara girmelerini istemiyoruz. Karşımızda bütün bunları yapmak isteyen acımasız Kürt düşmanı Ermeni uşağı bir terör örgütü var. Bunların da borazanlığını yapan bir HDP var. Sayın Bakanım işte bizim kederimiz bu. Yol değil. Su değil. Zira onların hepsi var ve yapılıyor, yapılacak” sözlerini kullandı.